26 Haziran 2021 Cumartesi

Doğal Cilt Bakım Rutinim




 Beni eskiden beri tanıyanların çok iyi bildiği bir şey vardır. Cilt bakımı konusunda aşırı istikrarlı ve disiplinli bir insanımdır. Gün içinde makyajlı ya da makyajsız olayım günün sonunda mutlaka cildimi temizler bakımımı yapar günü o şekilde sonlandırmaya gayret ederim. 


Biraz klasik bir deyiş olacak ama cildimiz bizim en önemli giysimiz. Hem güne başlarken sabahları hem de gece yatmadan önce kendi cilt tipimize uygun ürünlerle bakımını yapmamız gerekir.  Çünkü artık hepimiz çok iyi biliyoruz ki doğal cilt bakımımızı yapmadığımız taktirde hiçbir makyaj ya da estetik müdahale uzun ömürlü olmayacaktır.  Elimizdeki madeni iyi işleyip uzun vadeli faydalanabilmek tamamen bizim elimizde. Çok fazla ürüne de sahip olmamız gerekmiyor bu aşamada sadece elimizdeki ürünleri doğru ve düzenli  kullanmak gerekiyor. Piyasadaki en etkili kremler, temizleyiciler elinizde olsa bile düzenli  ve doğru şekilde kullanmadıktan sonra beklediğimiz verimi almayı bekleyemeyiz. Cilt bakımındaki en önemli ilkerden biri sıralamayı doğru yapmaktır. Önce temizleme ve tonik sonrasında da serumlar ve nemlendiriciler.  Haftanın belli günleri maskeler ve aromaterapik yağlar ve sabunlarla da bakımı desteklemek.  


Sabahları mutlaka cilt bakım rutinime cildime uygun bir temizleyici ile yüzümü temizleyerek güne başlamaya çalışıyorum. Aynı temizleyiciyi  akşamları da kullanıyorum. Köpüren temizleyiciler ya da losyon şeklinde olanlar tamamen sizin tercihinize bağlı. Önemli olan güne temizlenmiş, ölü derilerden arınmış ve doğal nem dengesi bozulmamış nefes alan bir ciltle başlamak.  Benim tercihim yıllardır köpürterek ve yıkayarak temizleyen ürünler. Ancak son zamanlarda aromaterapik bitkisel yağlardan oluşan makyaj temizleme yağları da favorim oldu. İçeriğinde paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku, sentetik boya ve koruyucu içermeyen,  doğa dostu ve hayvanlar üzerinde test edilmemiş %100 uçucu yağlardan üretilmiş makyaj temizleme yağlarını tercih ediyorum. Yeteri kadar bir pamuğa döküp yüzümü dairesel hareketlerle temizleyip sonrasında da suyla yıkıyorum. 


Cilt bakımının ikinci adımı temizleme sonrası mutlaka tonikle silmek. Cilt bakımının bu aşaması genelde en çok atlanan ve gözardı edilen kısmı. Halbuki temizlenip gözenekleri açılmış cildin tonikle sıkılaşmasını sağlamak en az temizlemek  kadar önemli.  Tonik olarak alkolsüz içerikli doğal ürünler benim için tercih sebebi. Papatya suyu, lavanta suyu ya da gül suyu gibi saf içerikli tonikler artık eskiye nazaran çok daha kolay ulaşılabilir ve makul fiyatlarla piyasada bulunabiliyor.  Benim  tonik olarak yıllardır vazgeçilmez ürünüm  Su buharı distilasyonu ile gül uçucu yağı çıkarılırken elde edilen % 100 saf gül suyu.  Tüm cilt tipleri için de uygun olan gülsuyunun nem verici özelliği de vardır, sebum düzenleyicidir ve biz kadınlar için en sevilen yönü ile kırışık önleyici etkilidir.. 



Ve en son aşamada da cildime uygun bir nemlendirici ile rutini sonlandırıyorum. Nemlendirici seçiminde de dikkat edilmesi gereken şey gözenekleri tıkamadan cildimizi nemlendirmesi, çevresel etkilere karşı koruması ve  yenilenmiş bir cilt sağlaması. Doğal ham maddelerle ve uçucu yağlarla formüle edilmiş nemlendiricimi hem yüzüme hem de boynuma uyguluyorum. Benim cildim lekeye eğilimli olduğu için lekelere karşı etkili bir  ürün kullanıyorum. Akne eğilimli ya da atopik bir  cilt yapınız varsa mutlaka nemlendirici seçerken bunu göz önünde bulundurmalısınız. Atopiye eğilimli ve yüksek nem ihtiyacı olan cilt tipleri için ise balm formundaki nemlendiriciler çok daha başarılı sonuçlar verebilir.   

Cilt bakımının bu 3 adımını sabah yapmak kadar akşamları da aynı şekilde tekrarlamak gerekiyor. Yatağa gitmeden önce cildi mutlaka temizlemek ve nemlendirmek 







23 Haziran 2021 Çarşamba

Külot Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz



Toplum olarak dış giyime gösterdiğimiz özen ve ihtimamı iç giyime gösteriyor muyuz sizce ? Şahsi fikrim bu konuda çok da başarılı olmadığımız yönünde. Nasıl olsa bize özel olduğunu düşünerek şıklık ya da sağlık yönünden bu konuya yatırım yapmadığımız inancındayım. Halbuki durum ne kadar da tüm günümüzü ve modumuzu etkiliyor. Giydiğiniz iç çamaşırının kalitesiz bir kumaştan yapıldığını ya da bütün gün sizi terletip huzursuz ettiğini düşünsenize. İçtiğimiz kahve bile keyif vermez ben diyim, o derece önemli bu seçim. O yüzden bugün biraz külot seçerken nelere dikkat etmeliyiz ondan bahsetmek istiyorum.  





 İç çamaşırları direkt olarak cildimize temas eden tekstil ürünleri.   Külodun  hem sağlık açısından hem de sağlık bakımından  rahat olmasına dikkat etmeliyiz. Bir diğer konu da külodu hangi kıyafetle kullanacağımız konusudur.  Dar kesim bir pantolon içinde dikişi belli olan bir külot doğru tercih olmayacaktır. Kadın külotu alırken bence en önemli kriter de hangi kıyafet içinde kullanacağımızdır. Açıkcası amacımıza ve işlevine uygun bir külot gün boyu güvende ve şık hissettirir. Özel bir davette üzerinize oturan saten bir elbise giyecekseniz içine tercih edeceğiniz çamaşır sizi de rezil de edebilir vezir de edebilir. Vücudumuzu saran kıyafetlerle kullanmak için lazer kesimli külotlar uygun olacaktır. Külodun tasarımı da kullanım amacımıza ve vücud yapımıza göre karar aşamasında önemlidir. Piyasada çeşitli tasarımlarda farklı modeller mevcut. Her tasarım herkese uygun değildir. Kendi bedenimize uygun ve doğru bedende külot satın almak da önemlidir. Ne çok büyük de ne de küçük beden olmamalı, her ikisinin de sıkıntı yaratacağı malum. Küçük külot vücudunuzda kan dolaşımı açısından sıkıntı yaratabileceği gibi büyük olduğunda  da rahatlık anlamında verim alamazsınız. Elbette çamaşır seçerken bir diğer dikkate almamız gereken durum da fiyat performans dengesi. Burada da herkesin bütçesine uyan seçenekler sunan güvenilirliği olan markalara yönelmemiz gerektiği. 


Külot alırken mümkün olduğunca nefes alan ve pamuklu kumaşlardan üretilmiş olmasına dikkat etmelisiniz. Kullanılan kumaşa verilen renk ve desen için kimyasal boyalar kullanıldıysa sağlığımız etkilenebilir. Bu sebeple olabildiğince düz renklerde külotlar tercih etmekte fayda var diye düşünüyorum. Dar ve naylon içerikli külotlar  özel bölge sağlığı ve temizliği açısından çok önemlidir. Bu bölgede oluşması mümkün olan bakteriler sebebiyle pişik ve cilt rahatsızlıkları olabilir.  Bu nedenle mümkün olduğunca pamuklu kumaşlardan üretilmiş olanları tercih etmeliyiz. 
 


Külot seçiminde biz kadınları en zorlayan şeylerden biri de özel günler için seçtiğimiz dantelli külotlar. Gündelik hayatta tercih ettiğimiz çamaşırlar çok çekici değil kabul ediyorum. Fakat dantelli külot seçerken de hiç olmazsa genital bölgeye temas eden kısmının pamuklu kumaştan olmasına dikkat etmekte fayda var. Bir de jinekolojik olarak da bu çamaşırların kullanım süresinin daha kısa tutulması ve değiştirilmesini konusuna da dikkat çekmek gerek. Romantik dantelleriyle kendimizi şık ve özel hissetmemize katkı sağladıkları kesin. Bunun yanında esnek yapılarıyla hareket özgürlüğü de sunan konforlu modellere bakmanızı tavsiye ederim. Şık dantel detayları daha feminen bir havaya bürünmemiz için birebir olan bu modeller gelinlik içinde kullanılmak için de sıklıkla tercih edilir.  Eskiden iç çamaşırında dantel  daha şık ve özel günler için yapılan modellerde kullanılsa da artık günümüzde günlük hayatta da dantelli çamaşır tercih eden çok kadın var. Bu tamamen sizin tercihinize kalmış özel bir durumdur. Genital bölgesi nefes alan kumaşlardan üretilmiş dantel külotlar günlük hayatta da kolaylıkla kullanılabilir. Burada asıl önemli olan yukarıda da dediğim gibi hangi kıyafet ile hangi çamaşırın giyilmesi konusunda vereceğimiz karardır. 



18 Haziran 2021 Cuma

Tişörtler ve Uçuş Uçuş Elbiseler Zamanıdır





Modayı sıkı sıkı takip eden bir kadın değilim. Hayatımın hiç bir döneminde moda oldu diye gidip kendime yakışmayan ya da bir sezon sonra asla yüzüne bakmayacağım kıyafetler almadım. Bunu hem bütçeme zarar olarak görürüm. Hem de açıkcası kendime yakışanı giymeyi severim ben. Yine de yeni trendleri takip ederim  her kadın gibi mağaza mağaza gezip neler var , hangi renkler moda olmuş bakarım.  Yazın ya da kışın farketmez kıyafet seçerken de önceliğim kumaş kalitesi ve rahatlık olur. Mümkün olduğunca nefes alan doğal kumaşları tercih ederim. Ve elbette kalitesine güvendiğim ve kendini ispat etmiş markalardan da şaşmam. 



Geçen yazı ailece tatil yapmadan geçirdiğimiz için bu yaz tatil planımızı  büyük bir heyecanla yapmaya başladık.  Ben her zamanki gibi  önce ne eksiklerimiz var onları belirledim, evde kime ne alınacak kimin hangi kıyafetleri giyilebilir durumda , hangisi artık kullanılmayacak halde onları belirledim. Bunu her mevsim geçişi yapınca hem evin düzenine hakim oluyorsunuz hem de gereksiz  kıyafet yığını ile uğraşmıyorsunuz. Özellikle çocuk gardropları her sezon bu şekilde mutlaka elden geçiyor ki küçülen ve artık giyilmeyenler ihtiyaç sahiplerine giderken yeni ihtiyaçlar ve alışveriş listesi çıkarılıyor.


Elbette en sevdiğim kısım kendime ait eksikleri tamamlama kısmı oluyor. Çünkü neden? Çünkü her kadın alışveriş yapmayı sever.  Benim yaz kış gardrobumda en çok kullandığım şeyler kesinlikle tişörtler.  Kışın evin içinde ya da dışarıda bir hırka ya da kazak içinde en vazgeçilmeyen parça tişörtler. Ve tabii ki her yaz sezonu da elimizde olsun olmasın en çok satın aldığımız parça yine onlar oluyor. Kadın tişört segmentinde benim zevkim genellikle klasik çizgilerden yana oluyor. Yazın kıyafetlerimiz özellikle de tişörtlerimiz sıklıkla yıkandığı için mümkün olduğunca %100 pamuk içerikli , ütü gerektirmeyen ve kalitesini bildiğim markalardan uzun yıllar giyebileceğim parçalara yatırım yapıyorum. Günlük kullanım için daha relax modeller ve kumaşlar tercihim olurken keten içerikli tişörtler de mutlaka gardrobumda yer alır. Spor yaparken giymek için salaş ve pamuklu şeyler seçerken de üzeri mottolu, baskılı  daha trend olanlardan da tercih ediyorum son birkaç sezondur.





Yazın tişörtler kadar hatta daha da fazla sevdiğim giysi elbiseler. Tek parça olması sebebiyle sanırım tüm kadınların da gözdesi elbiseler. Üzerine ya da altına ne giysem derdi olmadan , tam bingo parça . Hele yazın tiril tiril uçuş uçuş elbiseler her kadının dolabında önemli bir yer tutar.  Benim de her sezon alışveriş yaparken dayanamadığım tek şey elbiseler. Gündüz işe giderken bir babetle kombinlediğimiz elbiseyi akşam bir davette altında stiletto ile bambaşka havaya sokabilmekten daha güzel ne olabilir ?  Bazen de  plajda giydiğiniz bir gömlek elbisenin beline akşam  şık bir kemer takıp günü tek elbiseyle hem rahat hem şık tamamlamak paha biçilemez olabilir.  Kullanımda bu kadar avantajı olan elbiselerin de benim için her sezon yeri apayrı. Bu yaz sezonunda da gözüme kestirdiğim birkaç model var. 



Kendi alışverişimi tamamladıktan sonra sıra geliyor evin en sorunsuz kişisine. Yani eşime :)) Her konuda olduğu gibi kıyafet seçimi ve çeşitliliği konusunda da erkeklerin kadınlara göre daha avantajlı olduğu aşikar. Öyle her sezon çok uçuk kaçık farklılıklar ile kafalarını karıştıran yeni bir trend pek olası değil.  Bizlere göre alışveriş konusunda daha kolay karar verebildikleri ve sonuç odaklı oldukları da kesin. Benim eşim için olay çok daha kolay, çünkü tamamen bana teslim. Yıllar içinde artık neyi sevdiğini neyi asla giymeyeceğini bildiğimden açıkcası kendi alışverişimden çok daha kolay ve zevkle alıyorum onun ihtiyaçlarını. Erkek tişört  modellerinde bizim en çok tercih ettiklerimiz Polo yaka olanlar. İster casual bir iş kıyafeti olarak istenirse de bir bermuda şortla kombinleyerek kullanımda kolaylık sağladığı için genellikle de erkeklerin ilk tercihi.  polo yaka modeller. Yine erkek tişörtlerinde de %100 pamuk içerikli ve sentetik içermeyen yuvarlak yaka tişörtler parçalar bizim tercih sebebimiz. Ne istediğinizi bildikten sonra geriye sadece alışveriş keyfi kalıyor. 












14 Haziran 2021 Pazartesi

Ev Tekstilinin Olmazsa Olmazı Pikeler





 Biz kadınlar ev tekstil ürünlerini seviyoruz. Yaşadığımız mekanı düzenlemekten, dekorasyonuyla tekstiliyle ayrı ayrı uğraşmaktan keyif alıyoruz. Hele de son bir yıldır evlerimizden hiç çıkmadığımız düşünülürse ev tekstili hem keyif aldığımız için hem de düzenli hayatın gereği  hepimizin ihtiyaç listesinde yer alıyor.  Atalarımız boş yere '' Aslan yattığı yerden belli olur '' dememişler. Havalar ısınıp da yorganları yatağın üzerinden atıp tiril tiril pikeler meydana çıkınca ben de biraz pike ve pike takımlarından bahsedeyim istiyorum bugün. Hem şimdi düğün dernek sezonu da başlamışken yeni evlenecek çiftlere belki biraz fikir de  vermiş olurum. 


Ben evlenirken çeyizimdeki pike takımlarını annem kendi elleriyle  dikmişti. Anneannemin kendi çeyizinde işlediği kanaviçelerden pike takımları yaptı bana paha biçilemez. Halen de seve seve kullanırım. Annemin el emeklerinin yanında birkaç tane de  hazır pike takımı  almıştım elbette. Ev Tekstilinde dünya pazarına üretim yapan bir ülkede yaşayınca insanın kendini bu anlamda durdurabilmesi ne mümkün.  Açıkcası benim yeni ev düzenleyen ya da yeni evleneceklere birkaç tavsiyem olacak.  Pikeler yazın kullanıldığı için sıkça değiştirilip yıkanan ve haliyle çabuk yıpranan ev tekstil ürünü grubunda. Mutlaka evdeki herkesin birer  yedek pike takımı olmasını öneririm . Evinize sıklıkla yatılı misafir gelecekse misafirleriniz için de mutlaka - sadece onlar için kullanılmak üzere-  en az bir çift kişilik, bir de tek kişilik pike takımınız olsun derim.  Açıkcası benim için yatılı gittiğim bir evde temiz nevresim takımı ve yatak üzerine serilmiş şık bir pike takımı ev sahibinin bana verdiği değerin en önemli yansımasıdır. 





Özellikle yazın sürekli kullanılan pikeler aynı zamanda yatak örtüsü şeklinde de kullanıldığından da daha sade ve odanızın renklerine,  yatak odası mobilyanıza uyum sağlayacak renklerde seçim yapmaya özen gösterin.    Çift kişilik pike takımları  genellikle 2 adet yastık kılıfı, 1 adet çarşaf ve pikeden oluşur ve yatak odanızdaki şıklığı bütünleştirir.  Pikenin diğer bir işlevi gün içinde yatağı örtmek olacağından kullanımda daha az kırışan kumaşları tercih edebilirsiniz. Yazlık pikeler biraz daha ince kumaşlardan üretilirken mevsimlik diyebileceğimiz daha kalın pike takımları da bulabilirsiniz. Hepimizin zevkleri farklı farklıdır. Son dönemde yeni trend sade evler sade yaşantılar falan olunca elimiz hemen açık tonlar ve desensiz modellere gidiyor.  Yine de kimimiz sadelikten yana olurken  kimimiz daha renkli ve gösterişli desenlerden  hoşlanıyor da olabiliriz. Floral çiçek desenli,  romantik, desenli desensiz, çizgili ya da sade kendi zevkinize göre bulabileceğiniz bir sürü seçenek var.  Burada dikkat edeceğiniz şey  desenden ziyade alacağınız ürünün kalitesi , dokuması ve uzun yıllar boyunca kullanılabilecek olmasıdır. Kolay yıkanan ve belki ütü bile gerektirmeyen, rengi birkaç yıkama sonrası solmayacak olması. Ayrıca bir diğer önemli detay da pikenin kumaş özelliğidir. Ekstra yumuşaklık ve parlaklık için viscon içerikli ürünleri tercih ederken sıcak yaz günlerinde terleme yapmayan nefes alan ve nemi emen pamuklu kumaşlardan da şaşmayın.



4 Haziran 2021 Cuma

Hayata Şıklık Katan Detaylar






Son bir yıldır yaşadığımız bu zorlu süreç bana şunu öğretti. Hayatta kısacık anlar vardır ve bu anları güzelleştirip yaşanılır kılmak bizim elimizde. En basitinden kahvaltı yapacaksam o çay demlenecek, o en güzel çay fincanları çekmeceden çıkacak ve o misafirler için ayırdığım örtü daha fazla dolap içinde misafir yolu beklemeyecek.  Çünkü en güzelini kendimiz hakediyoruz. Yeniden kalabalık sofralarda ve bol kahkahalı ortamlarda olana kadar kendimiz ve ailemiz için özenmeye devam . 

Benim gibi gün içinde çayı, kahvesi eksik olmayan biri için fincan bambaşka bir tutku .  Eskilere olan tutkumun yanı sıra sürekli yeni fincan takımları da alan biriyim. Hem kendime hem de sevdiklerime ilk hediye tercihim oluyor. Benim için seçerken de ilk ve en önemli kriter bulaşık makinesinde yıkanabiliyor olması. Deseni , rengi solan fincanların mutfakta ömrü fazla olmuyor.  Kahve saatlerimde  de bana ve sevdiklerime keyif katan sunumlar için de bu anlamda bana o güvenceyi sunan markaları tercih ediyorum. 







 

Kahve fincanı kadar kahve yanında sunduğum ikramlıkların da masama elegant bir soluk getirmesine özen gösteriyorum. Temiz bir örtü,  fonda huzur veren bir müzik, taze demlenmiş kahve ve kahve yanına sunduğum atıştırmalıklar için şık sunumlar. Her kadını mutlu etmeye yetecek kadar küçük ama önemli detaylar bunlar.  Ufak dokunuşlarla fark yaratmaya çalışanlar için aslında şıklık çok kolay.



Özellikle yaz aylarında bahçelerde , balkonlarda ufaktan ufaktan sosyalleşmeye başlayacağımız günler için sunum ürünlerinin şıklığı sofralarımızı güzelleştirecektir. Pırıl pırıl bir çatal bıçak takımı ,  lekesiz kumaş peçeteler, taze canlı çiçekler ve yazın ferahlığını masamıza getirecek renklerde bir yemek takımı. Tüm bunların yanında sağlıklı lezzetli yemekler, bolca çocuk gülücüğü ve neşesi.  Bunları şu anda yazarken bile canlandım ben, kalkıp hazırlık yapasım geldi. Son yılı böyle bir hazırlık yapmadan , tamamen kendimiz ve ailemiz için sofra hazırlayarak geçirdik. Sofra ürünlerine olan tutkum zaten tartışılmaz.  Beni tanıyan herkes de bunu bilir. Hem kendim alıp kullanmayı seviyorum . Hem de sevdiğim birine hediye alacaksam ilk aklıma gelen sofra ürünleri olur. İçerken beni hatırlatacak bir kahve fincanı, bayramda kullanacağı bir şekerlik ya da zarif bir pasta tabağı takımı. 




 Hepimizi birleştiren en önemli ortak noktamız mutfak. Ve tabii ki bir araya geldiğimiz sofralar. En başta da dediğim gibi sadece kendimiz için bile olsa masaya bir mum koymaya üşenmeyelim. O en kıymetli porselen takımı bizden daha çok hakeden kimse yoktur. O  antika kahve fincanlarında kahve içmeden ne anlamı var ki hayatın , dolapları beklemesin hiçbiri.  Mağazada beğendiğin o mavi çiçekli yemek takımını almak için en uygun gün bugündür belki de . Neden olmasın ?