30 Kasım 2011 Çarşamba

Öğretmenler Günü İçin Hazırladığım Kurabiyeler


Bu kurabiyeleri küçük adamın yuvasındaki öğretmenlerden Şenay Hanım' ın oğlu Batuhan'ın okulundaki öğretmenleri için hazırladım. Bunlar Ankara' daki ilk siparişlerim aynı zamanda. O yüzden inanılmaz bir hevesle ve aşkla yaptım.


Şenay Hanım Batuhan' ın öğretmenleri için her bir kurabiyenin üzerinde isimleri olsun istedi, diğer tüm detayları da bana bıraktı.


Kurabiyeleri kakaolu yaptım ve içine granül kahve de ekleyerek farklı bir tat elde ettim.


Öğremenler Günü'nde Batuhan öğretmenlerine tek tek ikram etmiş ve hediyesi çok da beğenilmiş Şenay Hanımdan duyduğuma göre. Bundan daha büyük keyif olabilir mi ?

28 Kasım 2011 Pazartesi

Baklava Yufkasında Rulo Köfte


Yıllar önce bir yemek dergisinde benzeri bir tarif görüp çok hoşuma gitmişti. Mutlaka denerim diye de aklımın bir kenarına not etmiştim. Sonra geçenlerde elimde az sayıda kalan baklava yufkasıyla ne yapabilirim diye düşünürken aklıma geliverdi. Tarif tamamen o anda içimden geldiği gibi oldu, yanında kocaman bir kase yeşil salatayla enfes bir akşam yemeği menüsü oldu. 

Malzemeler:

9-10 adet baklava yufkası
500 gr köftelik kıyma
1 adet soğan
tuz, karabiber, pulbiber, kekik, kimyon
1 adet yumurta
üzeri için
sıvıyağ ve su karışımı
1 adet yumurta sarısı
susam ve  çörekotu

Yapılışı:
1. Köfte için kıymayı karıştırma kabına alın. İçine soğanı rendeleyin, yumurtayı ekleyin, baharatlarını da katın ve yoğurun. Dinlenmesi için buzdolabına kaldırın.
2. Köfteye rulo şekli verip önceden ısıtılmış fırında yaklaşık yarım saat pişirin. Fırından çıkartıp soğuması için kenara alın.
3. 1 adet baklava yufkasını düz bir zemini yayıp rulo köfteyi sarın.
4. Tüm baklava yufkalarının arasını sıvıyağ ve su karışımı ile ıslatıp  bu şekilde köftenin etrafına sarın.
5. Üzerine yumurta sarısı sürüp çörekotu ve susam serpiştirin.
6. Yaklaşık 170 derece fırında üzeri kızarana kadar 45-50 dk kadar pişirin.
Sıcak olarak servis yapın.

Afiyet olsun


Normal böreklik yufka ile de yapılabilir sanırım ama baklava yufkasıyla cidden çıtır çıtır oluyor. Ayrıca köftesi de böyle sade değil de garnitürlü falan pek bir şık olabilir, bir dahaki sefere de öyle denemeli. Misafir sofralarında da farklı bir ara sıcak olarak servis edilebilir.

Bir de ufak bir dipnot; köfteyi yufkaya sarmadan önce önden pişirmemin sebebi etin pişerken yağını salıp hacminin ufalması. Önceden sararsanız hem pişerken yufkanın içinde ufalır, görüntüsü kötü olur hem de eti tam pişmeyebilir.

25 Kasım 2011 Cuma

Hamsili Pilav


Bir Laz gelini olup da bunca zaman bir Hamsili Pilavı tarifi paylaşmamış olmam ayıp olmuş. Kayınvalidem çok güzel yapar. Nedense onun elinden yiyince hiç şansımı zorlamayayım diye düşündüm sanırım. Ama ya canımız Ankara' da isterse diye öğrenmek için fırsat bu fırsat dedim. Bayram tatilinde İstanbul' da Fatma Annemle girdik mutfağa ve beraber yaptık bu defa. Ben de hazır yaparken not aldım tarifi ve fotoğrafladım. Böyle lezzetli yöresel lezzetleri bir şekilde büyüklerden öğrenip gelecek nesillere de aktarmamız gerek.

Malzemeler:
2 kg ayıklanıp kılçıkları çıkarılmış hamsi
2 su bardağı pirinç
3 büyük kuru soğan
4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı kuş üzümü
1 yemek kaşığı dolmalık fıstık
nane, kimyon, karabiber, tarçın, pulbiber, tuz, küp şeker
2 su bardağı su

Yapılışı:
1. Soğanları yemeklik doğrayıp zeytinyağında iyice kavurun.
2. İçine fıstık ve kuş üzümlerini ekleyin.
3. Yıkanıp suyu süzülmüş pirinçleri ekleyip biraz daha kavurun.
3. Baharatlarını katın ve 2 su bardağı suyu da ekleyip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Suyunu çektikten sonra demlenmesi için ocaktan alın.
4. Pilavı pişireceğiniz fırın kabın altına kılçıkları ayıklanmış hamsileri sırayla dizin. Pilavı tepsiye yayın ve üzerini yine hamsilerle kaplayın.
5. Üzerine zeytinyağı ve 1 çay bardağı kadar sıcak su dökün
6. 180 derece fırında hamsiler kızarıp pişene kadar yaklaşık 40-45 dk kadar pişirin.
7. Sıcak olarak servis yapın.

Afiyet olsun

Hamsili Pilav o gün aslında akşam yemeği için yapılmıştı ama ben piştikten sonra bir dakika dahi bekleyemeyeceğimi söyleyince kimse itiraz etmedi. Hamsi zamanı geçmeden bir kere daha bu keyfi yaşamalı.

22 Kasım 2011 Salı

Şeker Hamurlu Kurabiyeler

 Şeker hamuruyla tanıştıktan sonra küçük adamın yuvadaki öğretmeni Serpil öğretmenin  kızları Neval ve Şevval' e de yapıp hediye götüreyim istedim. Okuldaki öğretmenlerden Meltem Hanım da '' ben de isterim '' diyince onun da oğlu Efe için hazırladım bu kurabiyeleri.


Çok keyif aldım yine, sanırım puzzle yapmaktan sonra en çok keyif aldığım ve uğraşırken kendimi unuttuğum uğraş bu oldu. Haliyle Ankara' da da bolca vaktim var böyle incik boncuk işlerle oynamaya. Çıkarıyorum malzemeleri masanın üzerine, başlıyorum terapiye.


18 Kasım 2011 Cuma

Carte D'or Fondan


 Uzun bayram tatilini İstanbul' da yapıp yine yuvaya döndük. Hem koşturmacalı hem de keyifli bir hasret turu oldu bizim için. Büyük adamı Çarşamba akşamı Ankara' ya yolcu edip biz küçük adamımla Pazar' a kadar uzattık tatili. Bayram ziyaretleri yaptık, anneanneler, babaanneler, dedeler, dayılar derken epey de sarmaş dolaş ve yorucu oldu ama böylesine can kurban. İki de başsağlığı ziyareti eklersek biraz da buruktu.

Aynen yazın olduğu gibi Carte D'or yine bizim İstanbul' a gelişimizi haber almış gibi koca bir kutuyla şımarttı bizi. Macarondan krem karamele kadar çeşit çeşit ürün denenmek için bekliyor şimdi. İstanbul' da Perşembe akşamı teyzemler arayıp ertesi gün geleceklerini söyleyince bizi telaş aldı annemle ne yapsak diye. Hemen Carte D'or çeşitlerine göz atıp Fondanda karar kıldık. İyi ki de öyle yapmışız. O gün yiyen herkes bir dilim daha istedi. Islak kek sevenlerin bayılacağı bir lezzet oluyor hem de inanılmaz pratik. Hazırlaması birkaç dakikanızı alıyor sadece, masayı hazırlayıp çay demlenene kadar Fondan kokuları da mutfağı sarıyor zaten. Acelesi olanlara, çalışan hanımlara, öğrencilere ve beylere benden söylemesi.

Buradan da tarifin nasıl yapıldığına dair videoyu izleyebilirsiniz. Dilerseniz yaparken içine benim gibi granül kahve de ekleyebilirsiniz. Servis ederken de Carte D'or dondurma hiç fena olmaz yanında, bir dahaki sefere öyle denemek gerek.


1 Kasım 2011 Salı

Laz Böreği ( Laz Tatlısı )

İlk yediğim güne kadar hep tuzlu bir börek olduğunu düşünmüştüm. O yüzden ilk tadına baktığımda hayal kırıklığı olmuştu bende. Tatlı börek mi olurmuş diye hayıflanıp durmuştum. Oluyormuş hem de çok seviliyormuş da benim haberim yokmuş meğer.

 Belki de bu blog açıldığından beri hep listemde olanlardan biri aslında Laz Böreği. Herşeyin bir zamanı var demek ki. Belki daha da beklerdim ama dün sabah buzdolabındaki baklava yufkasının son kullanma tarihine bakınca vaktimin az kaldığını gördüm. Hemen kolları sıvadım, hiç de öyle gözümde büyüttüğüm gibi değilmiş. Laz adamla evli olup da bu kadar beklemek olmaz ama oldu bir kere. Onun da gönlünü almış oldum böylece. Bu sabah kahvaltısını 2 koca dilim yiyerek yaptı.

Malzemeler:
16 adet baklavalık yufka
1/2 su bardağı eritilmiş tereyağı
1 lt süt
2 yumurta sarısı
4 çorba kaşığı şeker
5 çorba kaşığı un
1 çorba kaşığı nişasta
1 paket vanilya
çok az taze öğütülmüş karabiber

Şerbeti için
2 su bardağı şeker
2 su bardağı su
1 tatlı kaşığı limon suyu

Yapılışı:
1. Tencereye sütü, nişastayı ve unu alıp karıştırın. Yumurta sarılarıyla birlikte pürüzsüz hala gelene kadar karıştırın.
2. Vanilya ve şekerini de ekledikten sonra muhallebi kıvamında pişirin ve soğuması için ocaktan alın ve içine çok az karabiber serpiştirin.
3. Soğurken üzeri kabuk bağlamasın diye arada bir karıştırın.
4. Yağladığınız baklavalık yufka boyutundaki tepsiye ilk yufkayı koyup üzerine eritilmiş tereyağı sürün.
5. Bu şekilde 8 yufkayı üst üste yerleştirdikten sonra soğumuş muhallebiyi yufkaların üzerine yayın.
6. Kalan yufkaları da aynı şekilde aralarına tereyağı sürerek teker teker yerleştirin ve en üste de kalan yağı sürün.
7. Dilimledikten sonra 200 derecede fırında üzeri kızarana kadar yaklaşık 45 dk kadar pişirin.
8. Şerbeti için şekeri ve suyu tencereye alıp kaynatın, içine limon suyunu ekleyip soğuması için kenara alın.
9. Pişen tatlıyı fırından alıp şerbeti üzerine dökün ( ben hepsini dökmedim,bir çay bardağı kadar ayırdım içinden) Ilıklaştıktan sonra servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.





TuzBİBER Dergisi Kasım 2011 Sayısı ile Yayında


Çok keyifli bir Sonbahar sayısıyla yayındayız. Bu ayın konuk blog yazarı Yemek Vakti Blogu yazarı Sevgili Aylin Durmaz Akın. Daha neler var neler ? Hadi bakalım burdan tık tık tık.