29 Eylül 2020 Salı

Sonbaharda Gözleriniz Konuşssun





Sonbaharda Gözleriniz Konuşsun!

Geldi, geliyor, bitti, bitecek derken bir yazı daha geride bırakıyoruz. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci ile yazın pek de tadına varamasak da, morallerimizi yüksek tuttuk ve sağlıkla güzel bir yazı bitirip sonbahara merhaba dedik. 2020 yılı gerek moda gerek makyaj dünyasında hem sadelik hem de ışıltılı pırıltılı trendlerle karşımıza çıkmıştı. Maskelerin kullanımı ile göz makyajı hazır daha da ön plana çıkmışken, önce gözlerin konuşsun diyelim ve bakalım eylül şiirleri ve düşen yapraklarla sonbahar göz makyajında ve göz farı renklerinde bizi neler bekliyor!

Gökkuşağı Gibi Rengârenk

Sonbaharın melankolik havasından ve gri bulutların etkisinden kurtulmak için bu yeni mevsimde gözlerimiz rengârenk! Cesur göz farı tonlarını denemek için en doğru zaman olabilir! Far paleti almayı düşünüyorsanız, tercihinizi neon tonlardan yana kullanabilirsiniz. En pastel tonlardan en koyularına kadar göz farı seçiminizde gökkuşağının tüm renklerinden faydalanabilirsiniz. Zeytin yeşili göz farı ve beyaz ile muhteşem bir kontrast yaratabileceğiniz mor da 2020 sonbahar far renkleri olarak ön plana çıkıyor. Mavi ve buzlu tonlardaki göz farı da makyaj çantanızda bu sonbahar ve kış kendine bir yer edinecek. Sadece maskara ve eyeliner ile tamamlayacağınız göz makyajınız özel gecelerde ve partilerde güzelliğinize güzellik katacaktır.

Simlerle Işılda!

Smokey makyaj her zaman vazgeçilmezimiz! Ama bu sonbaharda yeni bir tarza bürünüyor ve simle birleşerek daha da göz alıcı bir hal alıyor. Sonbahar far renkleri tercihlerinizi koyu tonlardan yana yapsanız dahi, muhakkak simli bir göz farı edinmelisiniz. Özellikle gece makyajı ve davetlerde maskenizi taktığınızda gözleriniz çekici ve gizemli göz makyajınız sayesinde ilgi odağı olacaktır! Altın tonu ve metalik tonlar da sonbaharın yükselen trendleri arasında!

Yeni tarzlar ve deneysel makyaj ilginizi çekiyorsa, şimdi tam sırası! Deneysel derken gerçekten aklınıza gelmeyecek tarz ve renklerden söz ediyoruz. Örneğin her dönemin vazgeçilmezi ve dudaklarımızda görmeye alışık olduğumuz kırmızıyı bu yıl göz farı paletlerinde görürseniz şaşırmayın! Modacılar ve güzellik uzmanları herhalde ruh halimizi oldukça etkileyen bu dönemde en çılgın trendleri yaratmaya kararlı.

Bu yıl kışa doğru karşımıza çıkacak bir diğer trend ise, gotik makyajlar. Aykırı makyajlar, koyu göz farı ve rujlar ile bu yıl hem moda hem de makyaj dünyasına asi ve şık bir rüzgar esecek gibi görünüyor.

Golden Rose’da Sonbahar Keyfi

Metalik tonlar, altın ve çılgın renklerde göz farı derken makyaj çantamızı yenileme zamanı yine geldi. Mevsim değişimlerini ve trendleri takip etmekten keyif alıyorsanız, sonbaharda Golden Rose ile göz makyajınıza renk katabilirsiniz. GR Soft Color Matte Mono Eyeshadow - Mat Tekli Far, mat, sedefli ve ışıltılı bitişlerden oluşan yepyeni bir tekli göz farı serisi. İpeksi, yumuşak ve kalıcı dokusu sayesinde farınızı parmak uçlarınızla veya far fırçası ile rahatlıkla sürebilirsiniz. Işıltılı ve çarpıcı bir göz makyajı istiyorsanız da GR Soft Color Shimmer Mono Eyeshadow - Işıltılı Tekli Far serisi çantanızdan eksik olmamalı! 2020 sonbahar göz makyajında sıklıkla karşımıza çıkacak olan metal göz farı trendi Golden Rose’un GR Metals Metallic Liquid Eyeshadow - Metalik Likit Far serisi ile yakalayın! Işıltılı ve parlak sedefler ile gözlerinizde uzun süre kalıcı, parlak ve metalik bir görünüm yaratabilirsiniz. Golden Rose için özel olarak İtalya’da üstün bir teknoloji ile üretilen Trio Eyeshadow Wet and Dry - Islak Kuru Kullanımlı 3lü Far Paleti ise pürüzsüz ve yoğun renkleriyle, gün boyu kalıcılığını korur, göz kapaklarınızda ağırlık hissi yaratmaz. Sonbaharın tadını çıkarmak ve daha pek çok özel ürün denemek için şimdi Golden Rose zamanı!




15 Eylül 2020 Salı

Saçların İhtiyacına Göre Şampuan Seçimi




Eğer sağlıklı ve ışıltılı bir saç görünümüne sahip olmak istiyorsanız seçtiğiniz şampuanın  saç yapınıza uygun olması gerekiyor. Saçlar kuru, yağlı, kepekli gibi farklı gruplarda değerlendirilir.  Dolayısıyla seçtiğiniz şampuanın da saç yapınıza uygun olması çok büyük bir önem taşır. Özellikle yağlı saçlara sahip olanların  şampuan tercihlerini çok daha titiz bir şekilde yapmaları gerekiyor.
Hem saçlardaki fazla yağı arındıran hem de  yeniden yağlanmayı geciktiren ürünlerin tercih edilmesi  durumunda daha sağlıklı ve daha ışıltılı bir saç görünümüne kavuşmak da mümkün olabilir.  Bunu sağlayan ürün çeşitleri arasından tercih yaparken olabildiğince doğal içeriklerle hazırlanan saç bakım ürünlerine yönelmek gerekiyor. Çok sayıda kişi yağlı saçlar için şampuan seçimi yaparken doğal içeriklere yöneliyor ve karşılığında kısa sürede sağlıklı bir saç görünümü elde ediyor.





Eğer siz de kısa sürede yağlanan ve dolayısı ile günlük hayatınızı olumsuz yönde etkileyen bir saç tipine sahipseniz Yves Rocher saç bakım ürünlerini tercih edebilirsiniz. Yüksek oranda doğal içeriklerle hazırlanan ve yağlı saçlar için özel olarak formüle edilen şampuanlar, yıkama öncesi saç maskesi çeşitleri, saç sirkesi gibi farklı ürünleri  internet üzerinden incelemek mümkün olabiliyor.  Markanın ürün çeşitlerini  incelediğinizde bu ürünlerin neden bu kadar ilgi gördüğünü siz de net bir şekilde anlayabilirsiniz.

Saçları kirden ve yağ fazlasından arındırmakla birlikte  doğal güzelliğini ön plana çıkarmak için formüle edilen ürünler  pratik bir şekilde kullanılabiliyor olmasıyla da ön plana çıkıyor.  Özellikle şampuan çeşitleri kısa sürede köpürüyor ve yine kısa sürede durulanabiliyor. Saç temizliği için uzun süre zaman ayırmak istemeyenler rotasını gönül rahatlığı ile bu markanın saç bakım ürünlerine çevirebiliyor.




Yves Rocher internet sitesinde markanın ürünlerini detaylı bir şekilde mercek altına almak mümkün olabiliyor. Bununla  birlikte düşük fiyatlar eşliğinde sipariş vermek ve  doğal bileşenler ile hazırlanan bu ürünlerin kısa sürede belirtilen adrese gelmesini sağlamak da çok kolay oluyor. Markanın yağlı saçlara özel şampuan çeşitlerini  kampanyalı fiyatlarla satın almak isteyenlerin acele etmesinde fayda var. Kampanyalar nedeniyle ürün çeşitleri çok daha düşük rakamlarla kullanıma sunuluyor ve haliyle kısa sürede tükenebiliyor.







9 Eylül 2020 Çarşamba

Nedir Bu Açık Süt Modası?


Erken uyumayı deniyorum bir süredir. E tabi vücut alışmış geç saate, hemen uyum sağlayamadı. Ben de bu yüzden tıpkı çocukluğumdaki gibi ballı süt içmeye başladım. Normalde çok fazla süt içme alışkanlığım yoktu. Halbuki severim de. Neyse işte her akşam süt içmeye başlayınca haliyle markette de alışveriş sepetime daha fazla süt eklemeye başladım. 



Tam da bununla ilgili bir hikaye anlatacağım size…
Dün markette yine süt reyonunda seçim yapmaya çalışırken yakınımda bir kadın belirdi ve kınayan gözlerle bir bana, bir de elimdeki ambalajlı süte baktı. Ben de dayanamam böyle durumlarda, hemen bir sıkıntı mı var diye sordum. Meğer hanımefendi kutu süt almama takılmış.  Doğal ve organik sütler açıkta satılırken, neden marketten kutu süt aldığımı sordu. Sağlığımız konusunda bu kadar hassasken; ben de ambalajlı ve açık sütler hakkında bildiklerimi tek tek açıklamak istedim. 

1- Açık sütler doğal ve organik değildir. Organik sertifikası olmayan hiçbir gıda için organik diyemeyiz.
Piyasada çeşitli markalarla satılan açık sütler var. Bunlar hangi denetimlerden geçiyor, hangi koşullarda üretiliyor bilmiyoruz. Çünkü açıkta satılan sütler denetlenmeyen kayıt dışı sütler. Kaynağını bilmediğiniz, denetimden geçmeyen bir süte doğal denilemez.
2- Ambalajlı sütler katkı maddesi eklenmeden kutulandığından sağlıklıdır.Çiğ sütler tüm dünyada ambalajlanmadan önce ısıl işlemden geçirilir. Böylece insanlarda ciddi hastalık riski oluşturabilecek etkenler sütten tamamen uzaklaştırılır. Açıkta satılan sütler herhangi bir işlemden geçmediği için bu ciddi sağlık riski her zaman var.  
3- Çiğ olarak tüketime sunulan açık sütlerde soğuk zincir sağlanamadığından, tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde bakteriler çoğalır.
4- Açık sütler alındıktan sonra evde uzun süre kaynatılır. Bu kaynatma esnasında vitamin ve besin kaybı yaşanır. 



Ben tabii ayaküstü kısaca tüm süreci anlattım hanımefendiye. Ki bunları bilmek için uzman olmaya gerek olmadığını, kısa bir araştırmayla ve biraz daha bilinçlenerek bu bilgilere kolayca ulaşabileceğini vurguladım. Ön yargıları kırıldı ve konuşmanın sonunda bana hak verdi. Söylediklerim hanımefendide ne kadar etkili olmuştur, açık süt alma alışkanlığından vazgeçebilir mi bilmiyorum ama en azından bir kişiye daha, doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdiğim ve sağlık gibi önemli bir konuda bu yanlışların ne tür tehlikeler barındırdığını anlattığım için mutluyum. Bir yandan da insanlara, araştırmadan etmeden körü körüne bir şeylere inandıkları için de kızıyorum.  Tüm dünyada olduğu gibi, ısıl işlemden geçen ve besin kaybına uğramayan kutu sütlerden güvenle tüketmek varken, macera aramak neden gerçekten anlamıyorum. 
Siz siz olun, bilmediğiniz sütleri kullanmayın. Güvenli ve denetimli, ambalajlı sütün rahatlığını bırakıp macera aramayın. Benden söylemesi. 
 

Bir boomads advertorial içeriğidir.