22 Haziran 2011 Çarşamba

Bir Şehri Yanında Götürmek

Zaman çabuk geçiyor. Daha dün gibi sanki burada yazıp da gideceğiz dediğim gün. Şimdi gün geldi çattı. Perşembe sabahı İstanbul' dan ayrılıp Ankara' ya yeni yuvamıza gidiyoruz. Gitmeden önce bir bir vedalaşmaya çalıştık tüm sevdiklerimizle. Meğerse ne kadar zormuş insanın doğup büyüdüğü yerleri bırakıp gitmesi, her gün görüp de dikkatimi çekmeyen en ufak ayrıntıya  bile özlerim düşüncesiyle doya doya baktım. Evimin her köşesindeki iyi kötü anılarımı tazeledim toparlanırken. Minik adamın ilk adımları, dostlarımın şen kahkahaları,  Pazar sabahları ailece yaptığımız keyifli kahvaltı muhabbetleri, mutfağımda pişirdiklerim, susup da içimde biriktirdiklerim, zaman zaman güç vakitlerde döktüğüm sessiz gözyaşlarım hepsini birer birer hatırladım. Ankara' da herşeyin bizim için çok daha iyi olacağına olan inancımızla yola çıktık. Umarım öyle de olacak. Sevdiğim iki adam yanımda, dünyanın neresi olıursa olsun mutlu ve huzurlu olmanın tek gerçek olduğunu bilerek gidiyorum. Bu şehri, sevdiğim herkesi ve herşeyi de yanımızda götürüyorum. Bir süre sonra yeni düzenimizi kurup evimize yerleştikten sonra Ankara' dan haberlerle burada olacağım. Ordan burdan ve hayattan yazmaya devam. Sevgiyle . . .

16 Haziran 2011 Perşembe

Erişteli Enginar Çorbası


Bu yıl yeterince tüketmediğimiz bir sebze enginar. Küçük bey geçtiğimiz yıllarda severek yediği için hemen hemen her hafta pişirirdim. Bu yıl o burun büküp yemeyince ben de yanaşmadım pek. Ama yine de arada çorbalara katıp onu kandırmayı başardım. Eeee anne olmak böyle birşey işte. Asla pes etmek yok. Öyle yemezse böyle yer belki deyip illa ki bir yolunu bulmak. İşimiz sürekli yaratıcılık.

Bugün de enignar tezgahının önünden geçerken yine yeni bir deneme yaparım niyetiyle aldım enginarlarımı. Tamamen doğaçlama öyle enfes bir çorba çıktı ki ortaya, küçük adam koca bir tabağı gıkını bile çıkarmadan içti. Bol ekşili sıfır yağlı enginar çorbasını bir de enginarla arası hiç iyi olmayan büyük adam üzerinde deneyeceğim. Akciğer dostu ne de olsa, bol bol yemeli mevsimi de geçmeden kışa stok yapılmalı.

Malzemeler:
2 adet enginar
4 adet domates
2 su bardağı sıcak su
1 adet  limonun suyu
tuz, fesleğen
1 çay bardağı erişte


Yapılışı:
1. Ayıklanıp temizlenen enginarları üzerini geçecek kadar suda ( suya yarım limonun suyunu katın ) haşlayıp blenderdan geçirin.
2. Domatesleri rendeleyip tencerede 3-5 dk kadar pişirin. ( Ben hala geçen yazdan kalan rende domateslerimden kullanıyorum )
3. Enginar püresini bir süzgeçten geçirerek ( eğer enginarınız kılçıklı ise kesinlikle yapmanızda fayda olur ) domates sosuna ekleyin ve pişirmeye devam edin.
4. İçine 2 bardak sıcak suyunu katıp eriştesini de ekleyip 10 dk pişirin.
5.Yarım limonun suyunu, tuzunu ve fesleğeni katıp sıcak olarak servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun



12 Haziran 2011 Pazar

Kabaklı Hünkar Beğendi Kuzu Pirzola Eşliğinde



Buradaki yazımda da bahsettiğim gibi artık mutfaklarımızda yeni nesil mutfak aletlerimiz var. Eskilerin binbir çabayla hazırladığı çoğu tarifi çok daha kısa sürelerde hem lezzetinden ödün vermeden hem de çok daha sağlıklı şekilde yapabiliyoruz.
Osmanlı Mutfağının en sevilen yemeklerinden biri olan Hünkar Beğendi de kimsenin reddetmeyeceği bir yemek. Geçenlerde canımız çok isteyince bu sefer bir farklılık yapalım dedik ve patlıcan yerine kabakla denedik. İlk olarak bir etkinlikte Sevgili Devletşah yapmıştı ve bayılmıştım tadına. O günden sonra çok defa kabakla yaptım ama burada paylaşmamışım. Bu defa Philips Airfryer ile yaptım. Hem pirzolaları onunla pişirdim hem de kabakları.

Malzemeler: (3-4 kişilik)
2 adet kabak
3 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı un
1,5 - 2  su bardağı süt
100 gr kaşar peyniri
tuz, muskat cevizi, karabiber
8 adet kuzu pirzola


Yapılışı:
1. İlk olarak kabakları temizleyip yıkayıp Philips Airfyer' ın pişirme haznesine yerleştirin.
2. Makinenin ısısını 180 dereceye ayarlayıp pişirmeyi başlatmak için süreyi 20 dakikaya ayarlayın.
3. 10 dakika sonra hazneyi çıkarıp kabakları çevirin ve pişirmeye devam edin.
4. Kabaklar pişince soğuması için kenara alın ve Airfryer haznesine kuzu pirzolaları  yerleştirin.
5. Pirzolaları 200 derece ısıda yaklaşık 15-20 dk kadar pişirin.
6. Kabakları çatalla ezip suyunun süzülmesi için süzgeçte bir süre bekletin.
7. Beşamel sosu için tereyağı eritip unu ekleyin ve kavurun.
8. Sütünü azar azar ekleyip topaklanmaması için sürekli karıştırarak kıvam almasını sağlayın. Rendelenmiş peyniri de ekleyin.
9. Tuzunu ve çok az miktar muskat rendesini katın.
10. Suyu iyice süzülmüş kabakları da sıcak beşamele ekleyip karıştırmaya devam edin.
11. Kabak beğendiyi servis tabağına alıp üzerine de pirzolaları yerleştirin. Üzerine taze çekilmiş karabiber serpiştirin. Sıcak olarak servis yapın.

Afiyet olsun.


9 Haziran 2011 Perşembe

Elmalı Turtada Güncelleme Var


Bu elmalı tart daha önceden de tarifini paylaştığım bir tart aslında. Sadece yeni fotoğraflar çektikçe onları da buraya ekleyeyim istiyorum. Böyle yıllar geçtikçe habire eski tariflere yeni görüntüler ekleyerek kendimizi de ne kadar geliştirdiğimiz görmüş oluruz bir şekilde. Okuyucular da arşivde kaybolmuş tarifleri hatırlamış olurlar. Sevdim bu mantığı. Tarif kayınvalideme ait, eşimin çocukluğundan aklında kalan lezzetlerden. Ben de küçük adama böyle aklına kazınan lezzetler bırakırım umarım.

4 Haziran 2011 Cumartesi

Sucuklu Peynirli Tava Böreği

 Haftasonu illa ki kahvaltı masasında her zamankinden farklı birşeyler olmalı bizim evde. Ya krep, ya bol otlu bir omlet ya da menemen. Bu aralar takıntımız en pratik şekliyle Tava Böreği. Çayı demleyip de masayı hazır edene kadar börek de sıcacık lezzetiyle kahvaltıyı renklendiriyor. İç malzemesi tamamen o anda evde ne varsa, canımız ne isterse öyle olabiliyor.

Yarın sabah kahvaltıda ev halkını şımartmak isterseniz işte size yolu. Eğer evde tek bir yufkanız bile varsa böreğiniz 10 dakika içinde hazır.

Malzemeler
1 adet hazır yufka
1 adet yumurta
1/2 çay bardağı süt
3-4 yemek kaşığı sıvıyağ
sucuk
böreklik beyaz peynir

Yapılışı:
1.Yufkayı ikiye bölün. Yuvarlak bir teflon tavayı yağlayıp yufkanın yarısını fazla gelen kısımları dışa taşacak şekilde yayın. Yufkanın geri kalan kısmını küçük birkaç parçaya ayırın.
2. Süt, yumurta ve sıvıyağı karıştırın.
3. Tavaya yaydığınız yufkanın üzerini yumurta fırçası ile ıslatın. Ufak bir yufka parçasını tavaya alıp üzerine yine sıvı  karışımdan sürün.
4. Bir parça daha yufka koyup içi ayırdığınız peyniri ve sucuğu yayın.
5. Üzerini yufka ile kapatın ve kenarlara taşırdığınız yufkaları da üzerine kapatın.
6. Orta ateşte iyice kızarana kadar pişirin, tersini de çevirip aynı şekilde pişirin.
7. Sıcak ya da ılık olarak servis yapın.

Afiyet olsun.


Herkese iyi haftasonları.

1 Haziran 2011 Çarşamba

Yeni Nesil Mutfaklara Yeni Nesil Ürünler

Nisan ayı ortalarında katıldığım bir etkinlik vardı ki bunca zamandır elim gidip de bahsedemedim. Malum taşınma telaşım bir yandan, Ankara' da ev bulma telaşım bir yandan ekran başında geçirdiğim vakitler oldukça azaldı. Kısaca bahsedip de geçiştirmek de istemedim bu harika etkinliği. Bersay İletişim' den Onur Bey' in davetiyle Taksim The House Cafe Atelier' de çok keyifli bir gece geçirdik Philips ve piyasaya yeni çıkan ürünleri Airfryer ile. O gece hem sağlıklı hem de lezzetli tatlar denedik.

Benim gibi çoğu hanımın da mutfakta en büyük sorunu durmadan yenilenen teknolojiyle beraber mekan sorunu. Her bir yeni ürün ile mutfakta neyi nereye sıkıştıracağım derdi yaşıyorum ben. Ekmek makinem tezgahtan asla kalkmamalı, kettle elimin her an altında olmalı, mini fırın benim elim ayağım zaten, küçük bey için dilediği an hazır edilmek üzere meyve sıkacağı illa kenarda durmalı. Hal böyle olunca mutfak ne kadar geniş olursa olsun her bir iş için farklı ürün ihtiyacımız var. Philips Airfryer gibi yeni nesil ürünler de böyle durumlar için birebir. Birden fazla fonksiyonu ile sağlıklı yemekler vaad ediyor size.
O gece Sevgili Gülhan Kara' nın da aramızda bulunduğu etkinlikte bu makineyle hem hiç yağ kullanmadan köfte kızartılabileceğini, hem sıfır yağ ile enfes patates kızartması yenebileceğini hem de patlıcan közlenebileceğini gördük. Şu an elimde Gülhan Kara' nın harika tariflerinden oluşan Airfryer kitapçığı var ki  dolmadan tatlıya, kekten kişe, börekten köfteye kadar çok çeşitli yelpazede yiyecekler hazırlanabildiğini söyleyebilirim. Hem tezgahta çok geniş yer tutmuyor, hem sıfır yağ ile sağlık ve lezzet garantisi veriyor, hem de bu yemeklerin hepsini layığıyla yapabiliyor. Ben kısmetse yeni evimde Ankarada deneme fırsatı bulacağım bu tarifleri. Denedikçe de mutlaka buradan paylaşacağım.
Etkinlikte her bir ekip farklı tatlarda köfteleri güle eğlene hazırlayıp Airfryer' de pişirdik. Sadece 15 dakikada bizler muahbbet ederken çeşit çeşit baharatla zenginleşen köftelerimiz hazırdı. Evde tava başında kızartmak için beklemeden siz salatayı hazırlarken köfteleriniz hazır olsun istemez misiniz? Yani kim  istemez ki....
Hayatımızı kolaylaştırmayı ilke edinmiş olan Philips' in yaşam şartlarımıza uyum sağlayacak şekilde tasarladığı Airfryer yağsız pişirme teknolojisi ile kısa zamanda mutfaklarda tencereyi, tavayı ve hatta fırını bir kenara attıracak kadar fonksiyonel bir ürün. Keşke haznesi de biraz daha geniş tutulsaymış kusursuz diyebilirdim. Belki daha geniş aileleri de düşünüp biraz daha büyük hazneli olanı piyasaya çıkarırlar.

Bizleri bu keyifli etkinliğe davet ettiği için Bersay İletişim' den Onur Atahan' a ; ev sahiplikleri için Philips Halkla İlişkiler Müdürü Sevgili Burcu Aksoy ve ekip arkadaşlarına ve güleryüzüyle bizlerle olan Sevgili Gülhan Kara' ya tekrar teşekkürler ederim.