Beni eskiden beri tanıyanların çok iyi bildiği bir şey vardır. Cilt bakımı konusunda aşırı istikrarlı ve disiplinli bir insanımdır. Gün içinde makyajlı ya da makyajsız olayım günün sonunda mutlaka cildimi temizler bakımımı yapar günü o şekilde sonlandırmaya gayret ederim.
Biraz klasik bir deyiş olacak ama cildimiz bizim en önemli giysimiz. Hem güne başlarken sabahları hem de gece yatmadan önce kendi cilt tipimize uygun ürünlerle bakımını yapmamız gerekir. Çünkü artık hepimiz çok iyi biliyoruz ki doğal cilt bakımımızı yapmadığımız taktirde hiçbir makyaj ya da estetik müdahale uzun ömürlü olmayacaktır. Elimizdeki madeni iyi işleyip uzun vadeli faydalanabilmek tamamen bizim elimizde. Çok fazla ürüne de sahip olmamız gerekmiyor bu aşamada sadece elimizdeki ürünleri doğru ve düzenli kullanmak gerekiyor. Piyasadaki en etkili kremler, temizleyiciler elinizde olsa bile düzenli ve doğru şekilde kullanmadıktan sonra beklediğimiz verimi almayı bekleyemeyiz. Cilt bakımındaki en önemli ilkerden biri sıralamayı doğru yapmaktır. Önce temizleme ve tonik sonrasında da serumlar ve nemlendiriciler. Haftanın belli günleri maskeler ve aromaterapik yağlar ve sabunlarla da bakımı desteklemek.
Sabahları mutlaka cilt bakım rutinime cildime uygun bir temizleyici ile yüzümü temizleyerek güne başlamaya çalışıyorum. Aynı temizleyiciyi akşamları da kullanıyorum. Köpüren temizleyiciler ya da losyon şeklinde olanlar tamamen sizin tercihinize bağlı. Önemli olan güne temizlenmiş, ölü derilerden arınmış ve doğal nem dengesi bozulmamış nefes alan bir ciltle başlamak. Benim tercihim yıllardır köpürterek ve yıkayarak temizleyen ürünler. Ancak son zamanlarda aromaterapik bitkisel yağlardan oluşan makyaj temizleme yağları da favorim oldu. İçeriğinde paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku, sentetik boya ve koruyucu içermeyen, doğa dostu ve hayvanlar üzerinde test edilmemiş %100 uçucu yağlardan üretilmiş makyaj temizleme yağlarını tercih ediyorum. Yeteri kadar bir pamuğa döküp yüzümü dairesel hareketlerle temizleyip sonrasında da suyla yıkıyorum.
Cilt bakımının ikinci adımı temizleme sonrası mutlaka tonikle silmek. Cilt bakımının bu aşaması genelde en çok atlanan ve gözardı edilen kısmı. Halbuki temizlenip gözenekleri açılmış cildin tonikle sıkılaşmasını sağlamak en az temizlemek kadar önemli. Tonik olarak alkolsüz içerikli doğal ürünler benim için tercih sebebi. Papatya suyu, lavanta suyu ya da gül suyu gibi saf içerikli tonikler artık eskiye nazaran çok daha kolay ulaşılabilir ve makul fiyatlarla piyasada bulunabiliyor. Benim tonik olarak yıllardır vazgeçilmez ürünüm Su buharı distilasyonu ile gül uçucu yağı çıkarılırken elde edilen % 100 saf gül suyu. Tüm cilt tipleri için de uygun olan gülsuyunun nem verici özelliği de vardır, sebum düzenleyicidir ve biz kadınlar için en sevilen yönü ile kırışık önleyici etkilidir..
Ve en son aşamada da cildime uygun bir nemlendirici ile rutini sonlandırıyorum. Nemlendirici seçiminde de dikkat edilmesi gereken şey gözenekleri tıkamadan cildimizi nemlendirmesi, çevresel etkilere karşı koruması ve yenilenmiş bir cilt sağlaması. Doğal ham maddelerle ve uçucu yağlarla formüle edilmiş nemlendiricimi hem yüzüme hem de boynuma uyguluyorum. Benim cildim lekeye eğilimli olduğu için lekelere karşı etkili bir ürün kullanıyorum. Akne eğilimli ya da atopik bir cilt yapınız varsa mutlaka nemlendirici seçerken bunu göz önünde bulundurmalısınız. Atopiye eğilimli ve yüksek nem ihtiyacı olan cilt tipleri için ise balm formundaki nemlendiriciler çok daha başarılı sonuçlar verebilir.
Cilt bakımının bu 3 adımını sabah yapmak kadar akşamları da aynı şekilde tekrarlamak gerekiyor. Yatağa gitmeden önce cildi mutlaka temizlemek ve nemlendirmek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder