10 Ekim 2008 Cuma

Her Hayal Mutlu Sona Ulaşır mı?



Bu aralar yemek tarifinden daha çok mimlere cevap verir oldum ama hoşuma da gidiyor.Halbuki yayınlanmayı bekleyen bir sürü de tarifim var.Bayram sonrası Sevgili Zeren mimlemişti beni,hayalkırıklıklarım,gerçekleşen hayallerim ve şimdiki hayallerimdi konu.Afilli bir konu yani anlayacağınız.


Ben öyle çok fazla hayal kuran biri değilimdir,burcumun -Kova- da bir özelliği mantıklı olmak olduğu için sanırım hayallerim de öyle uçuk kaçık değildir.Hep bir sınır vardır hayal dünyamda bile,belki de olmayacak şeyler hayal edip sonradan kendimi kahretmek istemeyişimden.Hep ayakları yere basan,olabilirliği yüksek hayallerim oldu benim.Ulaşabilme imkanım olan,sadece biraz çaba ve tevekkülle elde edebileceğim kimilerine göre hayal bile sayılmayacak hayallerim.Elbette sayısal lotodan büyük ikramiye çıksa ne yaparım türünden basit ve herkesin düşünürken keyif aldığı hayaller de kurdum ama olmayacağını bile bile.Sayısal loto kuponu doldurmadan büyük ikramiye bana çıkmaz değil mi,o yüzden hayali bile kurulurken gerçekleşme ihtimali sıfırlanmış olurdu.


Hayattaki gerçekleşen en büyük hayalim sanırım beni çok seven,benim de sevdiğim,yanında huzuru bulduğum,kendimi güvende hissettiğim ruh eşimi bulmamdı(benim gibi bir Kova).Bundan daha da büyük mutluluk olamaz sanırım.Hayatınızın büyük kısmını birlikte yürüyeceğiniz kişinin gerçekten hayallerinizdeki gibi biri olması sizin hayattaki en büyük kazancınızdır.Gerisi boştur.Sonra benim yarım olan ruh eşimle yuvayı genişletme,evde bir bebek istemeye başladık,bir süre hayallerini kurduk,şöyle yaparız böyle ederiz falan diye.Çok da fazla hayallerini kurmamıza fırsat vermeden geleceğini öğrendik.Dünyalar bizim olmuştu sanki,hayatımızın en mutlu günleriydi,minik minik ciciler alıp,odasını hazırlayıp bekledik onu.Hep nasıl bir bebek olacak,hangimize benzeyecek diye merak ettik.Sonra o hayalini kurduğumuz minik adam bize hayatımızın en büyük sürprizini yaparak habersizce erkenden gelmeye karar verdi.Henüz 1 aydan fazla vakti vardı ve ufacık vücuduna bir sürü şey yüklenip gelmeyi göze almıştı.Doğuma girerken hem korkuyordum hem de kendimi teselli ediyordum ''ohh gözlerimi kapatacağım ve açtığımda kollarımda bebeğim olacak,hepsi geçecek'' diye.Öyle olmadı ve hayattaki en büyük ve en acı hayalkırıklığını yaşadım.Doğumun ertesi günü minicik oğlumla yoğun bakım odasında onu kucağıma bile alamadan,o çırılçıplak zayıflıktan bumburuşuk olan tenine bile dokunamadan tanıştırıldım.Hep doğumdan sonra hemşirenin kucağından benim kucağıma verileceğini ve ilk emzirişimi hayal etmiştim oysa,ilk karşılaşma böyle olmalıydı.Çok şükür Allah dualarımızı boşa çıkarmadı ve yaşadığımız hayakırıklığına rağmen süre biraz uzamış olsa da minik yavruyu bizlere bağışladı.Bu da gerçekleşmiş en büyük hayal değil midir sizce? Aramızda kalsın ama sırf hastane odasında kucağıma verilmesini ve kokusunu içime çekebilmeyi yaşayabilmek için ikinci bebek gibi bir hayalim var.bakın bu hayal bile öyle ulaşılması çok zor bir hayal değil :)

Şİmdi en büyük mutluluk hayatımdaki o 2 adamın (küçük adam ve büyük adam) birlikte oynamaları,müzik dinleyip dans etmeleri,koyun koyuna girip uykuya dalmalarını izlemek.Bir gün belki aramıza bir küçük kadın da katılır da mutluluğumuz katmerlenir kim bilir.

Bir de kendimle ilgili yapmayı çok istediğim bir hayalim var.Şimdiye kadar çalıştığım işlerde hiçbir zaman mutlu olamamış biri olarak bundan sonra tek hayalim kendi işimi kurmak.Bu da elbette ki sevdiğim,yaparken zevk aldığım,iş olarak değil de hobi olarak gördüğüm,bir an önce bitse de eve gitsem diye saate bakıp durmadığım,stresten deli olmadığım bir iş olmalı.Nedir bu,elbette mutfakla,yemekle ilgili olmalı.Hayalim hem kitap okunabilecek içinde mümkünse kendi kütüphanesi de olan,mutfağında misler gibi kokan taze pişmiş kurabiyeler ve kekler olan mini minnacık bir cafe.Hatta öyle ki ismi bile hazır,olur da bir gün başarırsam bundan da ilk sizlerin haberi olacak.


İşte benden bu kadar bu konuyla ilgili.Ben de Sevgili Seda'yı mimlemek istiyorum.Bakalım onun hayalleri ve hayalkırıklıkları nelermiş?


Not:Yukarıdaki fotoğraftaki el büyük adama,ayak da tahmin edeceğiniz gibi küçük adama aittir,henüz 1 aylıkken büyük kadın tarafından çekilmiştir.

10 yorum:

durutarifler dedi ki...

Hayallerin hep gerçek olur inşallah. Her ne kadar kendi işimden memnun olmama rağmen bende kendime ait bir iş hep hayal etmişimdir.

zero dedi ki...

Bayıldım ben tüm bu yazdıklarına. Hayallerin kadar anlatımına... Zaten büyük büyük şeyler hayal etmek, büyük büyük mutsuzluklar getir miyor mu hayatımıza? Ama bak, küçük demeyi tercih etmediğim (küçük hayal yoktur bence) değerli demek istediğim hayallerinle nasıl da sıcak bir mutluluk yakalayabilmişin kendine. Yürekten diliyorum ki bir küçük kadın da katılsın sıcak yuvanıza, ve sen açmayı hayal ettiğin o kafede, pişirdiğin sıcacık kekler ve kurabiyelerle onların okuldan gelişini karşıla. Kafedeki kütüphaneden her gün yeni kitaplar çekip alarak koltuklara çöküp zevkle okuyacak kadar sevsinler kitap okumayı. Ama bak şimdi aklıma geldi, bir gün gerçekleştirirsen bu hayalini, kafenin kütüphanesini oluşturabilmen için sana yardımcı olabilmeyi çok isterim. Tabiki arzu edersen:) Ben de şimdi sayende kendime yeni bir hayal edindim bak:) düşünmesi bile mutlu etti:)

Haydins dedi ki...

Hayalin tam yerine gelmemis ama saglikli bir kucuk adam olmus sonucta..
Insallah 2.bebege diyelim ama yine de sagligi yerinde olsunda gerisi onemli degil denir dimi..

Banu Karagil Dalaman dedi ki...

Canım canım arkadaşım, ağlattın beni, aslında 20 yıl önce serviste birbirimizle paylaştığımız bir sürü hayalimiz vardı hayal meyal hatırladığım, şimdi o hayallerin bir çoğu oldu, ben kızım olsun isterdim hep, çok şükür sağlıklı bir kızım var. Üniversite okuyacağız derdik, o işi de hallettik, görüşeceğiz derdik bak kaybettik ama sonra bulduk birbirimizi. Hep sevdiğin insanlar olsun yanında inşallah. Ayyy çok duygusal oldu di mi? Pardonnnnn.

Seda'nın Günlüğü dedi ki...

Yasemincim teşekkür ederim canım. En kısa zamanda cevaplayacağım..

Bu arada yazını okurken benden çok şey buldum. Galiba yazılarımız birbirine çok benzeyecek. Anne olmak böyle birşey.
Allah huzurunuzu sağlığınızı hiç ama hiç bozmasın inşallah.
Sevgiyle kal.

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Yasemin'cim nefis güzel yazmışsın, çok duygulandım inan.. Ne mutlu ki sana, sahip olduklarınla mutlu olmayı, şükretmeyi biliyorsun.. Bu, bence çok önemli bir meziyet.. Umarım bundan sonra da herşey gönlünce olur..

Adsız dedi ki...

Canım Karıcığım,

Hayallerini gerçekleştirmende küçükde olsa bir faydam olabiliyorsa ne mutlu bana. Her ne kadar Kova burcu olsamda günümüzün hayat koşullarının asimilasyonuna bir miktarda olsa maalesef uğramış durumdayım. Bazen bende kendi halime üzülsemde, özümde yatan hayalperestliği kendime özüme yani ruhuma baktığımda görebiliyorum. Bende senin özellikle blok çalışmanda gösterdiğin başarıyı bir hayalini gerçekleştirmek olara gördüğüm için çok mutluyum. Ama unutma insanlar hayalleri gibi yaşamalılar ve hayaller süre gelir. Dolayısıyla çalışmalarını yeni hayallerinle süslemeni dört gözle bekliyorum.

Seni seven eşin.

:)den dedi ki...

Benim de yükselenim Kova! İnsanlar 30 yaşından sonra yükselen burcunun etkisine girer derler... O zaman Kovayım ben:)
Yıllarca "leğen burcu" diye dalga geçtiğim burç, meğer benim yükselenimmiş. Tabii o gün bugündür kovalara saygım sonsuz, sevgimde öyle:)
Ben hayal kurmayı çok severim ama. Her gün yeni bir hayalim olur neredeyse...
Hayal kurmak güzeldir. Hayal kırıklıklarını düşünüp hayal kurmaktan vazgeçme lütfen.
Sevgiler...

Seda'nın Günlüğü dedi ki...

Yasemincim seni merak ettim canım. Umarım herşey yolundadır.
Sevgiler

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Yasemin'cim nerelerdesin? Bak seni bekleyen bir ödülün var :)