11 Şubat 2012 Cumartesi

Meksika Cancun Seyahatimiz - 2


 Meskika' ya gideceğimiz kesinleşir kesinleşmez heyecanımın en büyük sebebi o gözümde büyüttüğüm müthiş lezzetleri oldu. Bol acılı yemeyi seven biri olarak tam benlik dedim. Gel gör ki bu tatil o hevesimi biraz kursağımda bıraktı. Tatil boyunca sürekli otelin içinde olduğumuz için fotoğraflar çoğunlukla otelden. Bir kısmı da Chichen Itza gezisi sırasında yemek yediğimiz yerden.

Kendi izlenimlerimi yazacağım fakat Meksika Mutfağının en popüler yemeklerini yazayım önce;

*Quesadilla, biraz Meksika biraz İspanyol. İç malzemesi tamamen yaratıcılığa kalmış, dışı tortilla ekmeği olan quesadillanın ekmeği %100 mısır unundan yapılır. Artık hemen hemen her türlü cafede rastlanan bir ara sıcak aynı zamanda. Tortillaların birbirini tutması için peynir kullanılıyor. Quesadillanın Meksikada kullanılan orjinal peyniri OAXACA peyniri.

*Taco da yine içi soğan, biber, tavuk ya da etle doldurulup sarılarak yenilen bir başka popüler yiyecek. Hatta öyle popüler ki Amerika' da 4 Ekim Ulusal Taco Günü olarak kabul edilmiş.

*Guacamole avokado ile yapılan bir dip sos. Aztek kültürünün de bir parçası olarak kabul edilen bu sos Meksika' nın ulusal yiyeceği ve tarihte  M.ö 10.000 e kadar izlerine rastlanabiliyormuş.

*Fajita da yine en bilinen yemeklerinden biri Meksika' nın. Izgara edilmiş etlerin yine tortilla ekmeği ya da mısır üzerinde servis edilmiş hali. Yanında da elbette Guacamole, eritilmiş peynir ve ekşi krema.

* Enchilada da börek şeklinde yapılan bol biberli bir Meksika yemeği.

Yukarıda görülen tabak pek uyumlu bir menü gibi görünmese de benim 1 haftalık tatil boyunca karnımı doyurdu diyebilirim. Sütte pişmiş tatlı mısır, Guacamole sos, nachos ve patates kızartması.
Tabakta yeşil olarak görülen Guacamole sos burada da gördüğüm yerde keyifle yediğim bir sostu ama Meksika' da neredeyse içime fenalık gelene kadar yedim. Avokado ezmesi, soğan, domates, taze kişnişle yapılan oldukça popüler bir meze. Özellikle fajitanın yanına da en yakışan.


Nachos mısır cipsi görünümünde. Üzerine kavrulmuş kıyma, kara fasulye ya da eritilmiş peynirle yenilebiliyor. Ben guacamole sos ile bolca bolca yedim. Bir de normalde çok sevmediğim halde orada en çok yediğim şey mısır oldu. Sütte pişmiş ve sanki içine şeker de katılmış gibi tatlı tatlı.


 Bu nedir bilebildiniz mi ? Eminim bir çoğunuz hemen Kabak Tatlısı dediniz görür görmez. Ben de öyle sanıp '' bakıyım nasıl yapmışlar bizimkine benziyor mu lezzeti ? '' dedip ve aldım. Baktım hiç alakasız bir şey ama ne olduğunu da bulamayınca gidip hemen sordum şefe. Papaya tatlısıymış. Meksika tam bir meyve cenneti zaten, tüm tropik meyveler öyle bol öyle bol ki meyve seven aç kalmaz kesinlikle. Bizim gibi meyveye göz ucuyla bakanlar bile ucundan kıyısından tadına bakıyor dayanamayıp.


 Veee bu da yine çok tanıdık gelmiştir eminim. Bizim Halka Tatlımıza ne kadar benziyor değil mi? Tek farkı bunun şerbetli olmaması, kurabiye gibi kıtır kıtır ve üzerine toz şeker serpiştirilmiş. Benim hoşuma gitti, kaç tane yediğimi sormayın ama.


Meksikada kaldığımız 1 hafta boyunca hep otelde yedik yemeğimizi. Ancak son gecemizde yakınlardaki Playa Del Carmen kasabasına gittik hep beraber. İyi ki gitmişiz, ekipte bizden başka herkes daha önceden gitmişti zaten. Otele 20 dk kadar uzaklıkta bir kasaba Playa Del Carmen. Turistik olan her yer gibi bolca alıveriş yapabileceğiniz dükkan ve cafe restoran dolu bir caddesi var. Önce kendimizi dükkanlara atıp neler alınabilir diye baktık alışverişlerimizi yaptık sonra da yemeğimizi yedik.


Nachoslar ve mezeler hemen masaya geliyor zaten, o kadar seviliyor ki kimse hayır demeden yemeye başlıyor. Tortilla ekmeklerine sarıp çok lezzetli birşeyler yedim o gece, o kadar açtım ki fotoğrafını bile çekmemişim. Görev bilinci de bir yere kadar tabii ki. Çok lezzetliydi yemek, iyi ki gitmişiz de Meksika yemekleriyle ilgili fikirlerim tamamen yerle bir olmadı.


Bir de bu minicik minicik Dominik muzları var ki bahsetmemek olmaz. Muz genelde en sevilen meyvelerden biri olmasına rağmen benim pek aram yoktur. Bu minişleri görünce o kadar şirin gözüktüler ki bana alıverdim. Tadına bakınca inanamadım, bal gibi bişey. Meksikada kaldığımız süre boyunca sanırım 5 kilo kadar bu muzlardan yemiş olabilirim. Hemen her öğünde birkaç tanesini  tatlı niyetine yedim. Zira tatlı olayında pek de başarılı oldukları söylenemez. Bir ufak cheesecake alıp tadını beğenmeyince bir daha da uğramadım tatlıların yanına.


Bunun ne olduğunu hiç bilmiyorum, öğrenmek de istemedim açıkcası. Muzu dilimleyip bir sosla karıştırıp servis etmişlerdi ama görüntü beni pek çekmedi.


Bu gördüğünüz de bir çeşit mantar, çok büyük bir iştahla alıp da bir lokmasını bile yutup yiyemedim. Ağzımda gırç gırç diye sesler çıkartan garip bir şeydi, mutlaka vardır seveni de bana göre değilmiş demek ki.


Elbette Meksika' ya kadar gidip de tekila içmeden, hatta tekila ile sarhoş olmadan dönülür mü ? Abartmadan söylemeliyim ki insanlar içmek için akşamı falan beklemiyorlar, daha sabah kahvaltısında şampanya içene bile rastladım.  Otelin içinde de büyükçe bir Tekila Shop vardı, içeride renkli şişelerin arasında dolanmak bile keyif veriyor insana.


Tekila Agave bitkisinden yapılan bir içki ve mutlaka üzerinde '' %100 Agave'' yazanını almak gerekiyor. Agave de Meksika'nın dağlarında yetişen bir ağaç. Meksika' da önünüze gelen hemen her tekila kurtlu tekila. Yani şişelerin dibinde Agave ağacında yaşayan bir kurtçuk bulunuyor ve bu da içtiğiniz tekilanın kaliteli olduğunun kanıtı olarak gösteriliyor.Bazıları da bunun bir pazarlama hilesi olduğunu söylüyor. Yine de özellikle televizyonda ve reklam panolarında çok adı görünen bilinen markaları tercih etmemek gerekiyormuş. Bunların reklama para harcayıp kaliteyi arka plana ittiği söyleniyor. Benden uyarması, giderseniz tekila alırken dikkat edin.


Çok çeşit tekila var, en azından içerik olarak aynı bile olsalar şişeler öyle renkli ve cezbedici ki insan hangisini tercih etsem diye düşünmeden edemiyor. Bavulda kilo sınırı olmasa eminim alışverişi abartırdık da çok şükür kendimizi frenledik.


Tekiladan kek bile yapmışlar ve ben bunlardan nasıl oldu da almadım kendime kızıyorum şimdi.

Ve yine hayıflandığım bir başka şey de bu Cajeta' dan tek bir kavanoz almış olmam. Cajeta hepimizin bildiği Dulce de Leche aslında. Meksikada yapılanın tek farkı içinde tarçın ve şarap olması. Miktarı çok az ama kendisiyle ilgili güzel planlarım var. İtinayla saklandı bu kavanoz.


Bunlar da yine Tekila Shop da gözüme takılanlardan. İnsan herşeyden almak istiyor elbette  dünyanın bir ucundan taşıması olmasa. Bir de tam olarak ne işe yarar nasıl değerlendirilir bilmediğim için sadece fotoğrafını çekmişim.


Ve oraların en rağbet göreni kahvesi elbette. Çeşit çeşit farklı aromalarda kahve çekirdekleri vardı. Ben filtre kahve tiryakisi olmadığım için almadım, otelde odamızdaki kahve poşetlerini attım çantaya son gece sadece.


Saf vanilya özleri de yine hangi mağazaya girerseniz önünüze çıkıyor boy boy şişelerde. Pasta, kurabiyeler bir süre bunlarla pişecek bakalım bizim evde. Umarım çok beğenip de '' keşke daha fazla getirseymişim '' diye hayıflanmam.


Çok uzun bir yazı oldu, yoruldunuz . Şimdi bir tekilayı hakettiniz. Tekila içmenin de kuralları var bilenler bilir. Oldukça sert bir içki olduğu için minik shot bardaklarında servis ediliyor tekila. Önce limon dilimi üzerindeki tuzu yalıyorsunuz, sonra tekilayı bir seferde içip ardından da limon dilimini yiyorsunuz. Buyrun alın.


Yok ben daha yavaş yavaş keyfini çıkararak birşeyler yudumlayayım derseniz Frozen Margarita ikram edelim o zaman size. Benim gözlemlediğim kadarıyla orada en çok tüketilen içkiler tekila ve margarita.


Havuz başında kitap keyfime de Çilekli bişeyler eşlik etmiş. Sanırım Meksika' da bulunduğum süre içinde en az içtiğim şey su oldu.


İşte böyle yediğimizi içtiğimizi de anlattık. Sırada tek bir post kaldı. Ben onu hazırlarken siz bir fincan ya da Yeşil Su almaz mısınız ?

9 yorum:

Limon çiçekleri dedi ki...

herşey çok güzel ve çok ilginçte o yeşil su neki?

Birkaselezzet blogspot.com dedi ki...

canım yaaaa gezmiş kadar oldum
hoş paylaşım
:)))

Unknown dedi ki...

Yasminim çok keyifli hikaye gibi okuyorum vallahi çok güzel bir tecrübe olmuş sayende biz de bilgileniyoruz

DATLIM dedi ki...

Tekilayı yeniyılda içtim ve harika dedim! böyle seramoniyle zevkle içilen bir içki olması muhteşemdi :) resimleri görünce vuruldum:)teşekkürler...

İnci Yemek dedi ki...

Canım,ben ziyaret için bu ülkeyi seçmeliyim:) gezilecek yerler güzel mutfağı ise hiç zorlanmadan diyet yapabilmek için çok uygunmuş benim için:))bol bol meyve yerdim herhalde bir de şu halka tatlısını:))
çok lezzetli yazmışsın yine canımın içi:)hadi son yazıyı bekliyorum.
sarılıp öperim seni ve kuzumu...

İnci Yemek dedi ki...

Canım,ben ziyaret için bu ülkeyi seçmeliyim:) gezilecek yerler güzel mutfağı ise hiç zorlanmadan diyet yapabilmek için çok uygunmuş benim için:))bol bol meyve yerdim herhalde bir de şu halka tatlısını:))
çok lezzetli yazmışsın yine canımın içi:)hadi son yazıyı bekliyorum.
sarılıp öperim seni ve kuzumu...

Aylin TÜRKŞEN AYSEL dedi ki...

Dünyadaki tüm meyvelerin tadına bakmak isteyen biri olarak Meksika'ya gitmem lazım demek.

ikisatirdokturmelik.blogspot.com dedi ki...

tekilayi cok severim, meksika yemeklerini cok severim,ulkenin renklerini severim..kisaca tam benlik olmus....emegine saglik :)

Tümay Öztürk dedi ki...

Oyyy oyyyy yani Yasemin ne diyim ki sözün bittiği yer işte. Ama ne oldu orda deniz kuç güneş tekila margarita. uçaktan bir indin -8 Ankara:)))) Canım benim çok güzel yazmışsın gitmiş kadar olmadım çünkü çoook gütmek istediiiimmm:) Bakarsın bir dahakine beraber gideriz:)