27 Şubat 2012 Pazartesi

Meksika' da Bir Dünya Harikası Chichen Itza

Bu postu da yazarsam Meksika Cancun tatilimizle ilgili anlatmadığım hiçbir şey kalmayacak gibi. Biraz ağırdan aldım, arayı da oldukça açtım ama okudukça neden bu kadar beklediğimi anlayacaksınız. Chichen Itza ile anlatmak istediğim çok şey var. Biz daha yolculuğa çıkmadan önce seyahatimizi düzenleyen şirket tarafından önümüze birkaç seçenek sunuldu katılabileceğimiz turlar hakkında ve aralarından birini seçmemiz istendi:  Xcaret, Tulum ve Chichen Itza.

Xcaret Antik Maya Sahilinde bir tür sualtı turuydu;  egzotik kuşlar, kelebekler, tropik kediler de görebileceğiniz. Ayrıca dilerseniz yunuslarla ve köpekbalıkları ile de yüzebileceğiniz fazlasıyla heyecanlı bir tur.

Tulum da yine Maya arkeolijisine tanık olabileceğiniz, dalış yapabileceğiniz bir tur.  Tur için yapılan özel uyarıda '' Bu tur fiziksel engeli olanlar için uygun değildir '' ibaresini de görünce açıkcası biraz ürkmedim değil. Yüzmeyi severim tamam ama okyanusta yüzmek hele de dalmak fikri beni biraz ürküttü.

Dolayısıyla bizim için en uygun seçenek bu turlar arasından Chichen Itza oldu. Hem eşimin tarihe ve özellikle Maya tarihine olan ilgisinden dolayı hiç de fena olmadı. Dünyanın yeni 7 harikasından biri olarak kabul edilen Chichen Itza kesinlikle Meksika' ya  gidenlerin görmesi gereken bir yer.

Sabahın erken saatinde otelimizden otobüslerle ayrılıp yaklaşık 1- 1,5 saatlik bir yolculuk sonunda Chichen Itza' ya vardık. Otelden çıkıp da gerçek Meksika' yı görmek hem ilginç hem de biraz ürkütücü oldu. Güzergahımız boyunca yolda birkaç noktada eli silahlı gruplar tarafından durdurulduk. Bildiğiniz gerilla bunlar, öyle güvenlik güçleri falan değil. Birkaç defa fotoğraf makinemi elime aldım ama açıkcası pek cesaret edemedim eli silahlı adamları gözlerinin içine baka baka fotoğraflamak. Bir de yol boyunca gördüğüm hemen her tabela kurşunlarla delik deşik edilmişti. Yani hiç de öyle '' Hadi otelden elimizi kolumuzu sallaya sallaya çıkalım da biraz çevreyi görelim, keşfedelim'' durumları olamaz Meksika' da. Ya da yapılabilir ama en azından bizim olduğumuz bölgede en güvenli yer otelimizdi. Çok da cesur davranmaya gerek duymadık.

Yol boyunca kendisi de bir Maya yerlisi olan rehberimiz Jerry bizi hem çevre ile ilgili bilgilendirdi hem de Maya tarihiyle ilgili bir sürü şey anlattı. Keşke ufak ufak not alsaymışım diyorum şimdi, insan unutmam sanıyor ama daha 1 ay olmadan çoğu şey uçmuş gitmiş.
Chichen Itza Yucatan Yarımadasının en iyi korunmuş Maya şehirlerinden birisi. Daha oraya varır varmaz Jerry hepimize tur sonuna kadar yanımızda olması gereken yaka stickerlarımızı dağıtıyor, ufak bir moladan sonra tura başlamak üzere sözleşiyoruz. Aynı anda bizim ekipten başka onlarca farklı gruplar var orada, birbirimizi bir kaybettik mi bir daha bulmak oldukça güç. Olur  da kaybolursak diye otobüsümüzün numarasını, plakasını gösterip sıkı sıkı tembihliyor Jerry bizi. Bu kadar uyarı bile yetiyor zaten Jerry' e yapışık yürümemize tur boyunca. Gerçi alışveriş deliliğine kapılıp bir ara gruptan koptuk.
Ve gezimizin başında ilk gördüğümüz üstteki orjinal haliyle bir Maya evi.  Ve bu da rehberimiz Jerry, bir Maya yerlisi. Oralarda hala ulusal dilleri İspanyolca dışında kendi Maya dillerini konuşan bir sürü Maya var bu arada.

İspanyolların Kale dedikleri Kukulkan Tapınağı Temmuz 2007 de Dünyanın yeni 7 Harikasından biri seçilen bir tapınak. Ve bu piramid Mayaların üstün astronomi ve matematik bilgilerini ispat ediyor. Tapınağın 4 cephesinin her birinde 91 basamağı var. 91*4 yaptığımızda 364 sayısına varıyoruz ve en tepeyi de sayarsak yılın 365 gününe ulaşıyoruz. Yine tapınağın en ilginç özelliklerinden biri 21 Mart ve 21 Eylül ekinokslarında piramide gelen güneş ışıkları piramidin merdiveninin yanındaki çıkıntıları, merdiven basamaklarının altında bulunan iki yılan başının S' ler çizen bir görüntü oluşturarak yukarı doğru uzanmaktaymış. O tarihlerde burada ziyaretçi akını olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Gerçi arkeologlar böyle bir şeyi kabul etmiyorlarmış.

Piramit yerin dokuz kat altını da temsile edecek şekilde 9 farklı katta inşa edilmiş. Bu 9 kat aynı zamanda 9 gezegeni de temsil ediyor. Maya takvimine göre bir ay 20 günden oluşuyor ve yılda 18 ay var. Ve her 52 yılda  bir bu döngü yenileniyormuş. 21 Aralık 2012 tarihinde de bir döngü daha tamamlanıp  yeni bir dönem başlayacak. Yani ne yeni bir Maya tabledi bulunup yeni bir kehanet tespit edilmiş ne de 21 Aralık' ta kıyamet kopacak. Sadece yepyeni bir dönem başlayacak.  
2006 yılına kadar piramide giriş serbestmiş.İçindeki taht odasına girilebiliyormuş. Artık ne yazık ki yasak. Tepesinden bakıldığında tüm şehir  görülebiliyormuş. Belki bir gün yine ziyarete açılır ve olur da tekrar  gidersek oradan da bir fotoğraf çekmek isterim.


Ve benim orada en çok ilgimi çeken yer bu top sahası oldu. Amerika' nın en büyük top sahasıymış burası. 168 metre uzunluğunda ve 70 metre eninde bir saha. Sahanın her iki yanında taş potalar bulunuyor ve de hakemlerin oturduğu yerler. Burada oynanan oyun aslında tam olarak futbol ve basketbol bileşimi oyunmuş. Oyunun oynandığı top 5.4 kg ağırlığında ve bunu yan duvarlardaki yüksek potalara atmayı hedefliyorlar. Ve oyunun en çarpıcı tarafı yenen tarafın oyuncularının yenilen oyuncular tarafından kafaları kesilerek kurban edilmesi. Hayır yanlış yazmadım, yenilen değil yenen oyuncuların kafaları kesiliyor. Rehberimiz Jerry' e bunun nasıl olabildiğini sorduğumuzda Mayaların bunu bilerek ve bu oyuna ömürleri boyu hazırlanarak büyütüldüklerini söylüyor bize. Öyle ki onlar ölüme inanmadıkları gibi bunun için yaşıyorlarmış.
Her turistik yerde olduğu gibi Chichen Itza' da da oraya özgü hediyelik ürünleri bulabileceğiniz çok ilginç tezgahlar sıralanmış. Her biri o kadar renkli ve o kadar cazip ki yine burada hepsinden hepsinden alasım geliyor. '' Nasıl götürürüm tüm bunları ? '' endişesi ile kendimizi az biraz frenliyoruz. Buna rağmen elimiz kolumuz dolu ayrılıyoruz. Bir de tabii ki pazarlık konusunda ne kadar yetenekli iseniz o kadar uyguna alıyorsunuz. Bizim 20 Usd vererek aldığımız birşeyi bizden 5 dk sonra biraz daha pazarlık eden bir arkadaşımız 15 Usd aldı mesela. Bir de bu tezgahlardaki gördüğünüz herşeyi dükkanlarda çok daha pahalıya bulabiliyorsunuz. Ve de kesinlikle pazarlık yapmıyorlar. Yine klasik laflar sıralanıyor esnafın ağzından; vergi, kira vs... Esnaf her yerde esnaf hiç şaşırmıyoruz.

Öğle yemeğimizi yine aynı yerde yerel dansçıların ilginç danslarını izleyerek yiyoruz. Meksikalılar çok renkli ve güleryüzlü insanlar, giydikleri elbiselerden bile anlaşılıyor zaten keyifleri. Bizim Şile bezlerimize benzeyen bol renkli ve işli yerel kıyafetleri var.  Sokakta bile öyle giyinen bir sürü kadına rastladık. Bizim orada olduğumuz tarihte Meksika' nın en sıcak mevsimi değildi ama sıcaklarda daha iyi bir seçenek düşünemiyorum.
Böylece bir gezi yazısının daha sonuna geldik. Bakalım sırada nereler var ?


3 yorum:

Ferkay dedi ki...

Herşey çok güzel harika yerler canım ne güzel bir tatil olmuş.

Seda'nın Günlüğü dedi ki...

Yasemin'cim sindire sindire okudum yazdıklarını. Bir an ürktüm, bir an meraklandım ama şu bir gerçek gitmiş kadar oldum :) çok güzel kaleme almışsın. İçten, samimi ve gerçekçi. Dünyanın heryerinde değişik kültürlerde yaşamlar var, onlardan bir tanesini yine senin yazın vesilesiyle anımsadım...

Ikisatirdokturmelik dedi ki...

Bayildim, gidesim geldi AMA sayende gitmis kadar oldum.....farkli olani severim...emegine saglik :)