4 Ağustos 2010 Çarşamba

Hem Gözümüz Hem Midemiz Doydu

Beni en çok heyecanlandıran davetlerden birini aldım geçtiğimiz haftalarda Excel İletişim' den Aylin' den. Carte d'Or Fabrika Gezisine katılıp katılmayacağımızı soruyordu. Heyecanlandım çünkü hem bu geziyi geçen yıldan beri iple çekiyordum, hem küçük adam hem büyük adam ailece katılabileceğimiz ilk etkinlik olacaktı. Elbette bir diğer sebep de işin içinde fabrika olmasıydı. Bu kadar yoğun şekilde sevilerek tüketilen dondurmanın nasıl bir yerden ve nasıl aşamalardan geçip de evlerimize geldiğini görecektik. Gerçi bizim evde küçük adamla beraber dondurma tüketimi arttı diyebilirim, öncesinde anne baba olarak bizim pek bu tüketime katkımız oldu diyemem. Ama yiyecek olursam da asla açık dondurma yemem, hep ilk tercihim Algida olmuştur.

Neyse biz küçük adamın rahatını bozmayalım diye otobüs yerine kendi aracımızla gittik o sabah Çorlu fabrikaya. Keyifle yolculuğumuzu yapıp fabrikaya vardık ve ilk olarak bizim için hazırlanan ikramlarla karşılandık. Kısa bir çay kahve molası ardından fabrika ve üretim hakkında bilgilendirildik. 1990 yılında Çorlu Fabrikasını açarak Türkiye' de üretime başlamış Algida. Avrupa' nın 2. dünyanın 6. büyük fabrikası 80 çeşit ürünüyle de Türkiye pazarında en zengin portföye sahip dondurma üreticisi.

Bilgilendirilme sonrasında üretim bantlarını gezebilmek için önce üzerimizdeki tüm takıları çıkartıp üzerimize önlüklerimizi, saçlarımıza bonelerimizi, ayaklarımıza galoşlarımızı giydik. Hatta üretim alanına girerken galoşlarımızın altını yıkayarak bizi içeri alan bir şeritten tek tek içeri alındık. Ellerimizi dezenfekte etmeden de içeri giriş izni vermeyen akıllı kapıdan geçerek.
Bu hazırlanma süreci küçük adamın çok hoşuna gitmiş olmalı ki, o kıyafetler için de hiç gıkı çıkmadan bize eşlik etti. Ola ki bir dondurma kazanına düşmesin diye de babası kucağından pek indirmedi :)

Frigola, Max, Maraş Usulü hepsini banttan üretimden çıkar çıkmaz yeme şansını yakalamış olduk. Bu kadar tazesini daha önce yememiş olduğumuz için tadını anlatmama gerek bile yok sanırım. İçeri girmeden zaten bir Max' ı mideye indirmiş olan küçük adam içerde de banttan yeni çıkan bir Max' a hayır demedi elbette. Üstünü dondurmaya bulamış haldeyken ondan daha mutlusu yoktu o gün.

İçerdeki turdan sonra bizleri bahçede enfes bir açık büfe bekliyordu. Gerçi çocuklarla gelenler için biraz kesintili olsa da yine de keyifli bir sohbet eşliğinde yemeklerimizi yedik. Küçük adam da kendine arkadaşlar bulmuş olmanın keyfiyle hiç oturmadı yerinde neredeyse. Fabrikanın geniş, yeşiller içindeki bahçesinde bir oraya bir buraya koşturup durdular Egemen ve Talya ile. Zaten konu dondurma olunca asıl misafirler de onlardı zaten. Gönüllerince eğlendilerve bol bol dondurma yediler.





Yemeklerimizi yedikten sonra toplu hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra bizler için hazırlanan hediye paketlerimizi alıp gezimizi sonlandırdık. Bu keyifli ve bol dondurmalı günü bize yaşattıkları için öncelikle Algida Fabrika yetkililerine ve Sevgili Aylin' e teşekkürler ediyorum. Zaten kalitesinden, sağlıklı üretiliyor olduğundan hiç şüphem olmayan bir markaydı Carte d'or. Gözümüzle de görmüş olduk. Hem gözümüzü hem de midemizi doyurup yüzümüzde gülümseme ile ayrıldık.

5 yorum:

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Ben de geçen sene katılmıştım fabrika gezisine, çok keyifli bir deneyimdi gerçekten.. Güzel bir gün geçirmenize sevindim Yasemin'cim..

http://www.lezzetibol.com dedi ki...

Canım aynen anlattığın gibi o gün dondurmaya doyduk. Özellikle çocuklarımız:))))))
Çok güzel bir gündü...
Oğlum dilinden düşürmüyor

YeMeK vAkTi dedi ki...

gerçektende harka bir günmüş dondurmaya doymuşsunuzdur ne güzel:)

pelince dedi ki...

Gelemedim ama sizin fotoğraflarla ordaymışım gibi hissettim,ne iyi yapmışınız...
Afiyetler olsun;)

Damak Tadı dedi ki...

Harika bir gündü canım,iyi ki gitmişiz..Kocaman sevgiler..